Müslümanlara dua etmek
Sual: Dünyadaki bütün Müslümanlara da dua etmek gerekir mi? CEVAP Elbette dua etmek gerekir. Dünyadaki bütün Müslümanlar bir ailenin fertleri gibidir. Hatta hepsi bir vücut sayılır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Birbirine karşı muhabbet ve merhamette, müminler, bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut, rahatsız, uykusuz kalıp, onun tedavisi ile meşgul olduğu gibi, Müslümanlar da birbirlerine yardıma koşmalıdır!) [Buhari]
Müslümanlar dünyanın çeşitli yerlerinde [mesela Bosna’da, Afganistan’da, Çeçenistan’da, Irak’ta] zulme uğruyor. Diğer Müslümanların bunlara, güçlerinin yettiği ölçüde yardım etmesi, herhangi bir yardımda bulunamayanın da, dua etmesi farz olur. Dünyanın öteki ucundaki bir Müslümanın derdi, bizim derdimiz demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Müslümanların dertleri ile ilgilenmeyen, onlardan değildir.) [Hakim]
Yiyecek, içecek, giyecek, barınacak, canını, malını savunacak ve başka ihtiyaçları için Müslümanlara yardım etmek, hem vazife, hem de çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Bir Müslümanın sıkıntısını gidereni veya bir mazluma yardım edeni, Allah affeder.) [Buhari]
(Bir din kardeşinin ihtiyacını gideren, ömür boyu ibadet etmiş gibi sevap kazanır.) [Buhari]
(Din kardeşini savunan Müslümanı Allahü teâlâ, Cehennem ateşinden korur.) [Taberani]
(Bir mümini, bir münafığın zulmünden koruyan, Cehennem ateşinden korunur.) [Ebu Davud]
(En kıymetli amel, bir müminin sıkıntısını gidermek, borcunu ödemek veya karnını doyurmak suretiyle onu sevindirmektir.) [Taberani]
(Din kardeşinin aleyhinde konuşulurken, onu savunmaya gücü yeterken, susanı, Allahü teâlâ dünya ve ahirette zelil eder.) [İbni Ebiddünya]
İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki:
(İşte bugün, her Müslüman, elinden gelen yardımı yapmayıp, İslamiyet baskı altına düşerse, yardımı esirgeyen her Müslüman, ahirette mesul olur. Bunun için kuvvetim olmadığı halde, yardıma koşmaya özeniyorum. Güçlükleri yenerek, İslamiyet’e ufacık bir hizmet edebilmek yolunu arıyorum. "İyilerin çoğalmasını isteyen de, onlardan sayılır" buyuruldu.) [1/47]
(Bugün İslamiyet’e yardım için az bir şey vermek, binlerce altın vermiş gibi kıymetlidir. Hangi talihliye, bu büyük nimet ihsan edilirse, ona müjdeler olsun! Dinin yayılmasına hizmet eden, cihad sevabına kavuşur. Hele bu zamanda Müslümanlara yardım etmek daha güzel, daha sevaptır.) [1/193]
(Dua ordusunun askerlerinin kalbleri kırık olduğu için savaş ordusunun askerlerinden daha ileridir. Dua ordusunun askerleri, gaza ordusu askerlerinin ruhu gibidir. Gaza ordusunun askerleri, onların bedenleri gibidir. O halde, gaza ordusunun askeri, dua ordusu olmadıkça, iş başaramaz. Çünkü ruhsuz bedene hiçbir yardımın faydası olmaz.) [3/47]
Eğer bir Müslüman, diğer Müslümanlara eli ile, malı ile yardım edemiyorsa, dua ederek yardım etmelidir! Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki:
(Müslümanın, Müslüman üzerindeki hakkından biri, ona gıyabında dua etmektir.) [Deylemi] Hiçbir yardım yapamayan dua etmelidir. Beklemeden her an dua edilebilir. Belli saatlerde toplu yapmak için ona buna mesajlar çekmek uygun değildir.
Müslüman için zor asırlar Kıyamet yarın kopacak, öbür gün kopacak diye tarih verenlere itibar etmemelidir. Çünkü dünyada Müslüman bulunduğu müddetçe kıyamet kopmayacaktır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Allah diyen bir kimse kaldığı müddetçe kıyamet kopmaz.) [Müslim]
Ama kıyamet yaklaştıkça Müslümanlar çok garip olacak, çok zulüm görecek, çok sıkıntı çekecek, dinini rahatça yaşaması çok zor olacaktır. Bir hadis-i şerifte, (Bir zaman gelir, sünnet unutulur, bid'atler meydana çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid'atlere uyan ise, kendilerine çok arkadaş, yardımcı bulur) buyuruldu. O zamandaki Müslümanların nasıl yaşayacağı sorulduğunda, (Sudaki tuz, sirke içindeki kurt gibi) buyuruldu. Dinlerini nasıl koruyacağı sorulduğunda, (Avuçtaki ateş koru gibi. Bırakırsa söner, tutarsa elini yakar) buyuruldu. (Şir’a)
Bir hadis-i şerif de şöyledir: (Öyle bir zaman gelecek ki, sünnetime tutunmak, avucuna ateş almak gibi olacaktır.) [Hâkim]
Müslümanlar, bütün dünyada garip olacaktır. Bir hadis-i şerif şöyledir: (İslam dini, garip olarak başladı, sonu da garip olacaktır.) [Müslim, Tirmizi]
Garip olmasının sebebi ise, insanlar gittikçe bozulmaktadır. Bir hadis-i şerif de şöyledir: (En iyi, en hayırlı insanlar benim asrımda bulunan Müslümanlar [Eshab-ı kiram]dır. Onlardan sonra en iyileri, onlardan sonra gelenler [Tabiin] dir. Onlardan sonra da en iyiler onlardan sonra gelenler [Tebe-i tabiin] dir. Onlardan sonra gelenlerde yalanlar yayılır. Bunların sözlerine, işlerine inanmayınız.) [Buhari]
Her biri bir mucizeyi bildiren bu hadis-i şerifler gösteriyor ki, günümüzdeki insanların sözlerine ve işlerine ihtiyatla yaklaşmak lazımdır. Kendi sözlerine değil, eski âlimlerden bildirdiklerine itimat etmelidir. Şayet eski âlimler kötülenirse asla itibar etmemelidir. Yine bir mucizeye bildiren hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Ahir zamanda sonra gelenler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır.) [Asakir]
Peygamber efendimiz o zaman ne yapılacağını da bildirmiştir: (Bu ümmetin son zamanlarında gelenler, önceki âlimleri kötülediği zaman, ilmini gizleyen, Allah’ın indirdiği Kur’anı gizlemiş olur.) [İbni Mace, İbni Adiy, İbni Asakir]
Kıyamet alametini bildiren hadis-i şeriflerden bazıları da şöyledir: (Haine itimat edilir, emine ihanet edilir.) [Haraiti]
(Hadisi bırak, Kur’ana bak diyerek beni yalanlayanlar çıkar.) [Ebu Ya’la]
(Kur’andan başka delil kabul etmem diyenler çıkar.) [Ebu Davud]
(Doğru söyleyenler yalanlanır, yalancılar kabul görür.) [İ.Ahmed]
(Gençler, çocuklar âmir olur.) [Hakim]
(Camilerde binden fazla kişi namaz kılar, içlerinde bir mümin bulunmaz.) [Deylemi]
(Camiler ve hafızlar çoğalır, ama, hakiki âlim hiç bulunmaz.) [Ebu Nuaym]
(Kıyamete yakın ilim azalır, cehalet artar.) [İbni Mace]
(İlmin azalması, âlimlerin azalması ile olur. Cahil din adamları, kendi görüşleri ile fetva verir, insanları doğru yoldan saptırırlar.) [Buhari]
(İşler ehli olmayana verildiği zaman, kıyameti bekleyin.) [Buhari]
(Kıyamet kopmadan önce deccal çıkar, deccalden önce de 30 veya daha fazla yalancı deccaller gelir.) Bu yalancıların alametleri sorulduğunda buyuruldu ki: (Yeni âdetler çıkarıp dininizi değiştirenler çıkar, bunlardan sakının ve onlara düşman olun.) [Taberani]
(Hakkın peşinde olmak, garip ve yalnız kalmak demektir.) [İbni Asakir]
(Kötülerin arasında kalan salih kimse gariptir.) [Deylemi]
Sual: Dünyada zulme uğrayan, savaşa mecbur bırakılan Müslümanlara dua etmek farz mıdır? CEVAP Evet farzdır.